GAGAVUZ MUHTAR CUMHURİYETİ
Yüzölçümü:1.850 km2
Nüfusu:171.500 kişi
Başkenti: Komrat
Bölgenin genel toprak fonu 150.100 hektarı tarım arazisi olmak üzere 181.100
hektardır. (65.400 hektar karbonatlı toprak; 63.400 hektar olağan kara toprak ).
Bu toprak çeşitlerinin nem oranı daha azdır ve bir hektar üzerinde bir metrelik
katmanda yaklaşık 280-350 ton humus bulunmaktadır. Toprağın verimliliği Moldova
genelinde daha düşük olup 71-82 derecededir. Iklim sıcaktır. +10 derecedeki sıcaklık yılda 179-187 gündür. Aktif
sıcaklıkların tutarı 3.300 derecenin üzerindedir. Ortalama yağış oranı 350-370
mm. Yıllık hidrotermik katsayısı 0,7-0,8'dir. Bu nedenle bölge sık sık
kuraklıktan olumsuz bir şekilde etkilenmektedir.
Mineral ham madde kaynakları
tahmini 23 milyon m³ kil (kiremit ve tuğla üretiminde son derece kalitelidir) ve
18 milyon m³ çakıllı kum yatakları vardır. Bölgenin su stokları genelde yer altı
sularından oluşmaktadır (tahmini hacim 8-10 milyon m³). Yeryüzü suları (küçük
dere ve göller) kısıtlıdır ve mineralleşme oranı yüksek olduğu için sulamada
kullanılamaz.
Ormanların ve yerel enerji kaynaklarının mevcut olmaması nedeniyle bölge
enerjiyi dışardan temin etmek mecburiyetindedir. Gelecekte, diğer ülkelerin
tecrübesinden faydalanarak güneş ve rüzgar enerjisi alternatif enerji kaynakları
olarak gündeme getirilebilir.
Eğitim
Bugün yaşlı ve okuma-yazma bilmeyenler yalnızca Türkçe konuşmaktadırlar.
Sovyetler Birliği zamanında Rusça'nın okullarda zorunlu hale
getirilmesi sonucu Gagavuzlar, iki dilli olmuşlardır. Moldova'da yaşayan
milletler içinde Rusça'nın ikinci dil olarak konuşulma oranının en yüksek olduğu
grup Gagavuzlardır. Gagavuzların t'ünün Rusça'ya vakıf oldukları tespit
edilmiştir. Okullarda kademeli olarak Latin Alfabesi ve Gagavuzca eğitim
verilmeye başlanmıştır. Gagavuzca yayınlanan gazetelerden başlıcaları Ana Sözü
ve Gagavuz Sesi Gazetesidir. Ayrıca Saba Yıldızı adlı bir dergi de yayın
hayatına başlamıştır.
Gagavuz Bölgesi'nde İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde eğitim veren 55 okul
bulunmaktadır. Bu okullardan bir kısmı yalnız ilkokul, ortaokul, lise eğitimi
verirken bir kısmı bu eğitimlerin tamamını vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin
önemli ayni ve nakdi yardımlarda bulunmuş olduğu Komrat Üniversitesi
bulunmaktadır. Komrat'ta TİKA'nın kurduğu yöredeki en önemli kültür merkezi
niteliğinde olan, Atatürk Kütüphanesi'nde bilimsel çalışma yapmak isteyenler
için ilgili her türlü kaynak bulunmaktadır. Çadır-Lunga şehrinde bulunan Gagavuz
Ana dilinde oyunların sahnelendiği Mihail Çakır Gagavuz Milli Tiyatrosu
bulunmaktadır.
Gagavuz Bölgesi'nin idari Merkezi olan Komrat şehrinde, Çadır-Lunga, Vulkaneşti şehirlerinde ve Komrat'a
bağlı olan Beşalma köyünde, Gagavuz tarihi ile ilgili önemli bir kaynak
niteliğinde olan antropolojik bir kaynak niteliğinde olan müzeler bulunmaktadır. Gagavuz bölgesinde okul kütüphanelerinden bağımsız olarak 45 kütüphane
bulunmaktadır. Düz Ava ve "Kadınca" adlı Gagavuz milli şarkı ve oyun (folklor)
toplulukları da faaliyette bulunmaktadır. Bunların dışında da diğer benzer
topluluklar da mevcuttur.
Tarih
Şu an yaklaşık 250 bin Gagavuz eski SSCB topraklarında yerleşiktir. Büyük bir
kısmı Moldova güneyindeki Bucak yöresinde yaşamaktadır. Gagavuz köyleri
Ukrayna'daki Odesa ve Zaporojye illerinde, Romanya, Kazakistan, Kırgızistan,
Özbekistan ve Kabarday'da da yer almaktadır. Moldova'da "Gagavuz Muhtar Cumhuriyeti"
dışında, Kişinev'de 8.000, Bender'de 1.600 ve Dinyester nehrinin kuzey yakasında
3.300, Balkanlar'daki Bulgaristan ve Yunanistan'da yaklaşık 20 bin Gagavuz
yaşamaktadır.
Gagavuzlar Ortodoks Hristiyan kökenli etnik Türklerdir. Bizans yazılı kaynaklarında Oğuzlar XI
Yüzyılda Tuna nehrini geçip Balkanlardaki Makedonya, Paristrione, Yunanistan ve
Bulgaristan'da yerleşen göçebe boyları olarak kaydedilmiştir. XI. Yüzyılda
Balkanlara göç eden Gagavuzlar Ortodoks Hıristiyanlığı'nı kabul etmişler daha sonra
Osmanlı yönetimi altında kalmışlardır. XVIII. ve XIX. yüzyıllarda Balkanlarda
başlayan ve bağımsız olma hedefini güden hareketler sırasında Bulgarların
baskısına dayanamayan Gagavuzlar, 1750-1846 yılları arasında Tuna nehri üzerinden
Rusya'ya göç etmişler ve Tuna bölgelerine (1769-1791) ve Besarabya'ya (1801-
1812) yerleşmişlerdir. Ruslar Gagavuzlara toprak vererek Tuna sınırı boyunda
yerleşmelerini sağlamışlar ve Rusça öğrenmelerini kolaylaştıracak bir ortam
yaratmışlardır. Moldova'da yaşayan ve Türkçe konuşan, Ortodoks Hıristiyan Gagavuz
halkının bir bölümü XIX. Yüzyılın başında Türk - Rus savaşları sırasında
Bulgaristan'dan Moldova'ya gelmiş ve 1906 yılındaki 15 günlük bağımsızlık dönemi
dışında, sırasıyla Rus, Romen ve Sovyet yönetimi altında yaşamışlardır.
Çok sayıda tarihçi, etnograf ve dil uzmanları XIII. Yüzyılda Dobruca topraklarında idari merkezi
Korbuna şehri olan "Dobruca Prensliği" veya "Uzi Eyalet" adı altında kurularak
iki yüzyıldan fazla yaşamış devlete sahip olan Gagavuzları Türk Dünyası'nın en
orijinal halklarından biri olarak kabul etmektedirler.
Köylülerin ayaklanması sonunda Komrat Cumhuriyeti'nin ilan edildiği 1906 yılındaki beş günlük
bağımsızlığın dışında Gagavuz halkı, Rusya İmparatorluğu, Romanya, Almanya
(İkinci Dünya Savaşı döneminde) ve Sovyetler Birliği'nin egemenliği altında
kalmıştır.
Sovyetler Birliği'nde demokrasiye yönelik değişikliklerinin başlatıldığı 1980'lerin sonunda Gagavuz
aydınları çevresinde yer alan milli bilinç yayılmaya başlamış olup Gagavuzların
kültür ve ekonomik sorunlarının mevcudiyetini ileriye sürme imkanı ortaya
çıkmıştır. Gagavuz aydınlarının faal üyeleri, diğer etnik azınlıklarının
gayretlerini de birleştirip 1988 yılında "Gagavuz Halkı Hareketi"ni kurmuşlardır.
1989 Mayıs ayında ilk kongresini yapan "Gagavuz Halkı" adlı hareket, güney
Moldova'da başkenti Komrat olmak üzere kurulacak özerk Gagavuz Cumhuriyeti'nin
kendi kültürel ve ekonomik işlerini büyük ölçüde kontrol etmekle birlikte, yine
Moldova'ya bağlı özerk bir yönetim talebiyle ilk önemli çıkışını yapmıştır.
Gagavuzlar, 21 Ağustos 1990'da Özerk Gagavuz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ni,
güneyde Gagavuzların en yoğun yaşadığı Komrat yöresinde ilan etmişlerdir. Bu
karar, Moldova Yüksek Sovyeti tarafından iptal edilmiştir. 25 Ekim 1990'da
Gagavuzlar, Gagavuz Cumhuriyeti'ni oluşturmaya yönelik seçimler yapmış, ancak
Moldova milliyetçileri bu girişimi, yöreye 50,000 silahlı gönüllü göndererek
önlemeye çalışmış ve Rus askerlerinin müdahalesiyle şiddet önlenmiştir. Devam
eden seçimler sonucunda 31 Ekim'de Komrat'ta yeni bir Gagavuz Yüksek Sovyeti
kurulmuş, Stepan Topal Başkan seçilmiştir. Moldova'nın bağımsızlığını ilan
etmesinden sonra (27 Ağustos 1991), Gagavuzlar da kendi cumhuriyetlerini ilan
etmişlerdir. Moldova Meclisi 23 Aralık 1994 tarihinde "Gagavuz Yeri" Özel
Hukuki Statüsünü yasa olarak çıkarmıştır. Yasaya göre, Gagavuzlara Moldova
Anayasası'na ters düşmemek şartıyla, çeşitli sahalarda yasa çıkarma hakkı
verilmiştir. Gagavuz Yeri'nin en yüksek mercii Başkandır ve Gagavuz Yeri'nin tüm
makamları Başkan'a bağlıdır. Gagavuz Yeri'nin Resmi dili Gagavuzca, Moldovanca ve
Rusçadır. Gagavuzlara bu kanunla Geleceklik Hakkı tanınmıştır. Gagavuzlara özel
statü tanıyan bu yasaya göre ( Madde 113 ), Millet Kongresi, kültür, bilim,
eğitim, iskan, belediye hizmetleri, sağlık, spor, bütçe, ekoloji, finans ve
ekonomi alanlarında Moldova Anayasası'na ters düşmemek kaydıyla kanun yapmaya
yetkili kılınmıştır.
Ekonomi
Gagavuz Muhtar Cumhuriyeti verimli toprakları dolayısıyla oldukça yüksek
bir tarım potansiyeline sahiptir. Aşağıda belirtilen alanlarda yeni yatırımların
yapılması ve çağdaş teknolojilerin kullanılması durumunda yüksek verim
alınabileceği düşünülmektedir: üzüm işleme, şarap üretimi meyva işleme (şeftali,
kaysı, erik, elma, armut, ayva vb.); ayçiçeği, mısır, buğday, soya üretimi ve
işleme; süt mamulleri üretimi; yün ve deri işleme; yün ve deri mamulleri
üretimi; tütün ve tütün mamulleri üretimi
Toprağın özel mülkiyetin elinde olması çiftliklerin gelişmesini teşvik
etmektedir. Gagavuz Muhtar Cumhuriyeti'nde, işletme sermayesi, kiralama (leazing) usulü öncelikli
olmak üzere tarım makinalarına, çağdaş teknolojilere ve tarım ürünleri
ambalajlama teknolojilerine ihtiyaç bulunmaktadır.
Tarım sektörü, gıda ve tarıma dayalı sanayinin hammadde
ihtiyacını karşılamaktadır. Bölge nüfusunun çalışma çağındaki kesimin büyük bir
kısmı bu sektörde istihdam edilmekte olup, Gagavuz Muhtar Cumhuriyeti'nin sosyo-ekonomik
gelişmesinin temeli de tarıma dayalıdır. Öncelikli tarım dalları: üzümcülük,
meyve ve sebzecilik, tütüncülük, mısır, tahıl ürünleri üretimidir. Gelişmiş bir
alt sektör olarak ayçiçeği ve mısır tohumculuğu da önem arz etmektedir.
Kültür Yapısı
Gagavuz Türkçesi, yaşayan Türk lehçelerinden biridir. Gagavuz
Türkçesi; Azeri Türkçesi, Türkmen Türkçesi ve Türkiye Türkçesi'yle birlikte Türk
dilinin Oğuz grubunu teşkil etmektedir. Bu üç lehçeden Türkiye Türkçesi'ne en
yakın olanı Gagavuz Türkçesi'dir. Bu dil, Osmanlı Türkçesi'nden etkilenerek
Türkçe, Arapça, Farsça kelimeler alarak zenginleştiği gibi, birlikte yaşadığı
Yunan, Bulgar, Romen, Moldova ve Rus dillerinden de birçok kelimeyi bünyesine
almıştır. Bugün edebi Gagavuz Türkçe'sinin içerisinde çok sayıda Slav asıllı
kelime bulunmaktadır. Gagavuzlar Osmanlı alfabesini öğrenmemiş ve Osmanlı yazılı
edebiyatını okumamışlardır. Osmanlı döneminde ve ondan sonra uzun zaman Kiril
alfabesi ile yazılmış bulunan Türkçe kitapları okumuşlardır. 1957 yılına kadar
Gagavuzların kendilerine ait bir alfabeleri olmamıştır. Gagavuzlar değişik
zamanlarda Rumca, Bulgarca, Rusça ve Romence öğrenmek ve bu dillerin
alfabelerini kullanmak zorunda kalmışlardır. 1918'den 1932 yılına kadar Kiril
alfabesini, 1932'den 1957'ye kadar Latin Alfabesini kullanmışlardır. 1957
yılında Moldova S.S.C.B. Yüksek Sovyeti'nin kararıyla Rus Alfabesine birkaç harf
ilave edilerek, Kiril esaslı Gagavuz Alfabesi hazırlanmıştır. 1957'den 1996'ya
kadar tekrar Kiril Alfabesini, 1996'dan sonra ise Latin Alfabesini kullanmaya
başlamışlardır. Gagavuz Türkçesi'ni bir yazı dili haline getirme mücadelesinde
Rusça'dan etkilenilmiştir. Gagavuz Türkçesi morfoloji, fonetik ve sentaks
açısından değerlendirildiğinde Slav etkisinde kalmıştır. Gagavuz Türkçesi'nin her
gün yaşayan iki diyalekti vardır. Birisi merkez diyalekti (Konrat ve Çadır),
diğeri ise güney (Vulkaneş) diyalektidir. Kanuna göre Gagavuz Yeri'nin resmi
dili "Gagavuzca, Rusça ve Romence"dir. Özerklik süreciyle birlikte Gagavuzların
anadillerini her alanda kullanabilme imkanı doğmuştur. XI. Yüzyıla kadar
Hıristiyan kiliseleri arasında bir takım teolojik problemler olmasına rağmen bu
problemler kiliseler arasında büyük bir ayırıma sebep olmamıştı. Ancak 1054
yılında Hıristiyan kilisesi Ortodoks ve Katolik olmak üzere iki ana mezhebe
ayrıldı. Eskiden olduğu gibi günümüzde de Gagavuzlar arasında Babtist ve
Adventist gruplar ve bunlara ait kiliseler mevcuttur. Gagavuzların uzun bir süre
yazılı edebiyatları olmamıştır. Çeşitli zamanlarda farklı alfabeler kullanmak
zorunda kalan Gagavuzlar yaşadıkları ülkenin alfabesiyle Türkçe kitaplar
yayınlamışlardır. Çağdaş Gagavuz Edebiyatı'nın gelişmesinde Mihail Çakır'ın
oldukça büyük rolü vardır. Çünkü Çakır daha 1904 yılında Gagavuz Türkçesiyle ilk
gazeteyi çıkarmış ve bu dilin bir edebî dil haline gelmesi için ilk meşaleyi
yakmıştır. 1934 tarihinde Gagavuz Türkçesiyle Besarabyalı Gagavuzların İstoryası
adlı kitabını bastırmıştır. Bu kitap bir Gagavuz tarafından yazılan ilk Gagavuz
tarihidir. Yine Çakır 1939 yılında Gagavuzca-Romence sözlüğü neşretmiştir ve
İncil'i anadiline çevirmiştir. 1957 yılından günümüze kadar Gagavuz Türkçesi ile
25-30 civarında edebi eser yayınlamıştır.
Nüfus
Gagavuzlar: 137.500, Ruslar: 11.800, Moldovanlar: 8.300, Bulgarlar: 7.800,
Ukraynalılar: 7.800
İdari Yapı
Gagavuz Yeri'nin en üst düzey idari yöneticisi Başkan'dır. Kanunun
6. Maddesine göre tüm yeraltı ve yerüstü kaynaklarının mülkiyeti Gagavuz Yeri
idaresine aittir. Gagavuz Yeri'nin Moldova Cumhuriyeti bayrağı yanında
kullanılan kendi bayrağı mevcuttur. Gagavuz Yeri idaresine, Moldova Anayasası ve
kanunlarına ters düşmemek kaydıyla kanun çıkarma yetkisi tanınmıştır.
Türkiye ile İlişkileri
Hamdullah Suphi Tanrıöver'in T.C. Bükreş Büyükelçisi olduğu dönemde (1931-1944) Gagavuzlar Türkiye'nin
gündemine gelmiştir. Bu dönemde Gagavuz Yeri'nde Türkçe kursları açılmış ve
Türkçe kitaplar gönderilmiştir.
Öte yandan bazı Gagavuzlar seçilerek Türkiye'de yüksek öğrenim görmeleri
sağlanmıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Gagavuzlar Türkiye'nin
gündemine tekrar girmişlerdir. Uzun zaman kopuk olan ilişkilere büyük önem
verilmektedir. Türkiye Gagavuzlara yardım mahiyetinde bir çok program ve proje
gerçekleştirmiştir. Faaliyetlerin çoğu eğitim alanında yoğunlaşmıştır. Bunun
yanında insani yardım ve sağlık malzemesi gönderilmiş, Gagavuz öğrenci ve
öğretmenlere Türkiye'de çeşitli sürelerle Türkçe yaz kursları verilmiştir.
Gagavuz Yeri'ndeki Komrat Devlet Üniversitesi'ne Türkiye'den öğretim elemanı
gönderilmesi için alt yapı çalışmaları başlatılmış, ayrıca üniversiteye çok
sayıda kitap gönderilmiş, maddi yardımda da bulunulmuştur. Bursa ile Çadır - Lunga
şehrinde ilkokullar arasında kardeş okul ilişkisi kurulmuştur.
|