...TÜRK-İSLAM OCAKLARI...


ANA MENÜ

Ana Sayfa
Forum Sayfamız
Bize Ulaşın
Ziyaretçi Defteri
Resim Galerisi
Dosyalar
Serbest Kürsü
Sitemize Eleştiriler

İSLAMİYET

Hz Muhammed (sav)
Kur'an-ı Kerim
Esmaül Hüsna
40 Hadis
Dualar
Veda Hutbesi
Dört Halife Devri
Kandil Geceleri
Peygamberler Tarihi
Sahabeler
İslam İlmihali
Dini Sualler
Kutsal Emanetler
Dini Menkıbeler

TÜRK-İSLAM TARİHİ

M.K. Atatürk
Türk Adı ve Anlamı
Türkler ve İslam
İlk Türk Devletleri
Türk İslam Devletleri
Osmanlı Devleti
Çanakkale Özel
Milli Mücadele
Cumhuriyet Dönemi
Türk Dünyası
Türk Destanları
Tarihten Kesitler
Kültür ve Medeniyet
Türk Büyükleri

ZULME DUR DE...


TÜRK-İSLAM OCAKLARI

Kanuni Sultan Suleyman

TÜRK-İSLAM OCAKLARI


SULTAN 1. SÜLEYMAN
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN


Babası: Yavuz Sultan Selim
Annesi: Ayşe Hafsa Hâtun
Doğum Yeri: Trabzon
Doğum Tarihi: 27 Nisan 1495
Vefat Tarihi: 6-7 Eylül 1566
Saltanat Tarihi: 1520 - 1566
Saltanat Süresi: 46 Yıl
Kabrinin Bulunduğu Yer: İstanbul (Süleymaniye Camii Avlusu)
Vefatında Osmanlı İmparatorluğu'nun Yüzölçümü: 14.893.000 km2

Dünyanın muhteşem, biz Türklerin ise Kanuni adıyla andığımız ünlü Osmanlı İmparatorluğu padişahıdır. 27 Nisan 1495 günü, babası Yavuz Sultan Selim'in vali olarak bulunduğu Trabzon'da doğdu. 1520 yılında tahta çıktı ve en uzun süre saltanat süren Osmanlı padişahı oldu. Kanuni'nin tahtta kaldığı 46 yıl içinde Osmanlı İmparatorluğu en yüksek noktasına ulaştı. Kanuni, torununun oğlunu gördükten sonra 7 Eylül 1566'da Zigetvar muhasarası sırasında harp meydanındaki otağında öldü.

Osmanlı İmparatorluğu'nun en yüksek devrinde hükümdar olan Kanuni Sultan Süleyman, cihangir bir padişahtı. İmparatorluğunun bir ucundan güneş doğar, öbür tarafından batardı. Türkiye bir “güneş ülkesi”idi. İmparatorluğun içinde yaşayan Müslüman ve Hıristiyan tebaalar tam bir hürriyet ve saadet içinde yaşamakta idiler. Müslümanlar camilerinde ne derece hür ibadet ederlerse, Hıristiyan tebaa da aynı derecede serbestçe ayin ve ibadetlerini yaparlardı. Ticaret serbestti, en yüksek derecesini bulmuştu. Kanuni’nin saltanat sürdüğü XVI. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun nüfusu 110 milyondu. O devirde bu kadar büyük bir nüfusa sahip bir imparatorluk yoktu. İmparatorluğun yüz ölçümü sekiz milyon kilometre kare olup imparatorluk, Avrupa Türkiye’si, Asya Türkiye’si ve Afrika Türkiye’si olmak üzere üç kıtaya hakimdi. Sınırlarımız Viyana kapılarından Kafkasya’ya, buradan da Fas’a kadar devam etmekteydi. İmparatorluk tam otuz sekiz devleti idaresi altına almıştı. Böylesine haşmetli bir devirde Osmanlı tahtında bulunan Kanuni Süleyman’a Avrupalılar Muhteşem Süleyman, Türkler de bir kanunname meydana getirdiğinden dolayı Kanuni unvanını vermişlerdir.

Kanuni, Yavuz Sultan Selim’in oğludur. Yavuz Sultan Selim, annesi Gülbahar Sultan ve eşi Hafize Ayşe Sultanla beraber Trabzon’da bulunuyordu. Babası II. Bayezit onu Trabzon’a Vali tayin etmişti. Bir Türkmen kızı olan eşi Hafize Ayşe Sultan sima itibariyle pek güzeldi, kalbi de o derece yüksekti. Hafize Sultan, 1494 tarihinde Trabzon’da bulunan Ortahisar sarayında bir erkek çocuk doğurdu. Yavuz Selim, oğlunun adını Süleyman koydu. Oğlunun doğumunu babası Bayezid-i Veli’ye bildirdi. Hafize Sultan’ın sütü az olduğundan Bektaşi Dergahı şeyhlerinden Yahya Efendi’nin annesi, Süleyman’a süt anası olarak tayin olundu. Süleyman on bir yaşında iken, çok sevdiği büyükannesi Gülbahar Sultan öldü. Onu, İmaret Camii haziresine gömdüler. Bundan sonra Süleyman’ın terbiyesiyle annesi meşgul oldu. Yavuz’un tek erkek evladı Süleyman’dı. Dört tane de kızı dünyaya gelmişti.

Şehzade Süleyman’a devrin en büyük alimlerinden Kastamonulu Mevlana Hayreddin hoca olarak tayin olundu. Bu hoca ona okumayı, yazmayı ve diğer ilimleri öğretti. Süleyman bir yandan kültür derslerini öğrenirken ayrıca kuyumculuk sanatını da öğrendi. İstanbul’un en meşhur kuyumcularından Unkapanı’nda dükkanı bulunan Kostantin Usta ona kuyumculuğu öğretti. Fakat günün birinde Şehzade Süleyman hocasının verdiği işi yapamadı. Ustası ona kızarak: “Sana bin sopa atacağım...” diye yemin etti. Bunu duyan Valide Sultan, hocasını huzuruna çağırtarak oğlunu affetmesini rica etti. Hatta oğlunu affederse ona bin altın vereceğini vaat etti. Kostantin Usta, Valide Sultanın ricasını kabul etti. Biraz sonra çırağı Süleyman’ı yanına çağırarak bu altınlardan yüz tane ince tel yapmasını söyledi. Yeminini yerine getirmek için Süleyman’ın yapmış olduğu bu telleri bir araya getirip Süleyman’ın tabanına on kere vurdu, Süleyman da cezasını hafifçe atlatmış oldu. Yavuz Sultan Selim, bir ordu ile babasının üzerine yürüyerek Bayezid-i Veli’yi tahttan indirip padişahlığı ele aldı. O zaman Süleyman da hayli büyümüştü. Yavuz oğlunu devlet işlerine alıştırmak için onu Manisa’ya vali tayin etti. Süleyman, babası gibi kuvvetli bir şairdi. "Muhibbî" mahlasıyla şiirler yazıyordu. Bütün şiirleri bir Dîvan halinde toplanmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Fransa Kralı Fransuva’ya Fermanı

"Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz’in, Karadeniz’in, Rumeli’nin, Anadolu’nun, Azerbaycan’ın, Şam’ın, Halep’in, Mısır’ın, Mekke ve Medine’nin, Kudüs’ün, bütün Arap diyarının, Yemen’in ve nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han’ım. Sen ki Fransa vilayetinin Kralı Fransuva’sın.

Hükümdarların sığındığı kapıma elçinizle mektup gönderip, ülkenizi düşman istila edip, şu anda hapiste olduğunuzu bildirip, kurtuluşunuz konusunda bizden yardım talep ediyorsunuz. Söylediğiniz her şey dünyayı idare eden tahtımızın ayaklarına arz olunmuştur. Her şeyden haberdar oldum. Yenilmek ve hapsolunmak hayret edilecek bir şey değildir. Gönlünüzü hoş tutup üzülmeyesiniz. Böyle bir durumda atalarımız düşmanları mağlup etmek ve ülkeler fethetmek için seferden geri kalmamışlardır. Biz de atalarımızın yolundayız ve daima memleketler ve alınmaz kaleler fethetmekteyiz. Gece gündüz daima atımız eyerlenmiş ve kılıcımız belimize kuşatılmıştır. Yüce Allah hayırlara bağışlasın. Allah’ın istediği ne ise olur. Bundan başka haberleri gönderdiğiniz adamınızdan öğrenesiniz. Böyle biliniz."


Türbesi


Tuğrası

HZ MUHAMMED (SAV)

Mekke Devri
Medine Devri
Veda Hutbesi
Güzel Ahlakı
Peygamberimizin Dilinden Dualar

KUR'AN-I KERİM

Kur'an Meal ve Tefsir
Elmalılı Kur'an Meali
Kur'an Dinle
Kuran Öğreniyorum

DÖRT HALİFE

Hz Ebu Bekir
Hz Ömer
Hz Osman
Hz Ali

TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜ

Başbuğ Türkeş
Türk-İslam Ülküsü
Türk Milliyetçiliği
İslam ve Milliyetçilik
Kızılelma
Bozkurt Nedir?
Ülkücü Hareket
Ülkücü Yemini
Ülkücü Şehitler
Ülkücü Mektuplar
3 Mayıs 1944
Dokuzışık Doktrini
12 Eylül
İz Bırakanlar
Ülkücü Sanatçılar
Ülkücü Siteler

ALLAH (cc) İSİMLERİ


Her türlü görüş ve düşünceleriniz için bize turkislamocaklari@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol