...TÜRK-İSLAM OCAKLARI...


ANA MENÜ

Ana Sayfa
Forum Sayfamız
Bize Ulaşın
Ziyaretçi Defteri
Resim Galerisi
Dosyalar
Serbest Kürsü
Sitemize Eleştiriler

İSLAMİYET

Hz Muhammed (sav)
Kur'an-ı Kerim
Esmaül Hüsna
40 Hadis
Dualar
Veda Hutbesi
Dört Halife Devri
Kandil Geceleri
Peygamberler Tarihi
Sahabeler
İslam İlmihali
Dini Sualler
Kutsal Emanetler
Dini Menkıbeler

TÜRK-İSLAM TARİHİ

M.K. Atatürk
Türk Adı ve Anlamı
Türkler ve İslam
İlk Türk Devletleri
Türk İslam Devletleri
Osmanlı Devleti
Çanakkale Özel
Milli Mücadele
Cumhuriyet Dönemi
Türk Dünyası
Türk Destanları
Tarihten Kesitler
Kültür ve Medeniyet
Türk Büyükleri

ZULME DUR DE...


TÜRK-İSLAM OCAKLARI

Sahte dindarlar sahte laikler

TÜRK-İSLAM OCAKLARI



Sahte Dindarlar Sahte Laikler Sh: 116-117-118



Türk milleti, büyük ekseriyeti ile dindardır. Her türlü taassuptan uzak, berrak ve tertemiz bir dini inanca sahiptir. Dinini çok sever, onu yaşamak ve yaşatmak ister. Dindar aydın ve kadrolara büyük sempati duyar. Diğer dinlere, inançlara ve mezheplere karşı büyük bir müsamahası vardır. Başkalarının inançlarına karışmadığı gibi, kimse de kendi inançlarına ve yaşayışına karışmasın ister.

Türk; bütün tarihi boyunca böyle olmuştur ve böyle davranmıştır. Bazıları, Yavuz Sultan Selim Han'ın yaptığı Çaldıran Savaşı'nı bir mezhep kavgası sanırlar. Oysa durum tamamıyla başkadır. O zaman da İran'ın gözü Osmanlı-Türk topraklarında idi. Şiiliği ideoloji edinen İran siyaset adamları, ülkemize bu kanaldan sızmak ve yönetimi ele geçirmek istiyorlardı. İşte Yavuz Sultan Selim Han, düşmanın bu arzusunun, bir daha dirilmemesi için Çaldıran Savaşı'nı yapmış ve İran'ın emperyalist emellerini yerle bir etmişti. Şimdi Humeyni, bizden bunun intikamını almak istemektedir.

Aynı şekilde Sultan 2.Mahmut Dönemi'nde, İngilizler’in kışkırtması ile Hicaz'da ayaklanan Vehhabi Suudiler de imparatorluğumuzu bölmek istiyorlardı. Sultan'ın Kavalalı Mehmet Ali Paşa'yı bunların üstüne gönderip Vehhabi Suudi isyanını bastırıp, elebaşlarını yakalatıp İstanbul'da idam etmesi de yine bir mezhep savaşı olmayıp, doğrudan doğruya bir devletin kendini koruması için verdiği mücadeleden ibarettir. Suudiler, bu acıyı unutmamışlardır.

Esefle belirtelim ki, günümüzde yine İran ve Suudi kaynaklı fitne susmuş değildir. Fırsat buldukça, şeytanın aklına bile gelmeyen metotlar ile ülkemize sızmaya çalışmaktadır. Onun için ve ısrarla yıllardan beri diyoruz ki; "Bir devlet, milletinin dinine sahip çıkmaz, kendini çeşitli komplekslere kaptırarak, din sahasını ihmal ederse; millet, sağlam, yeterli ve tatmin edici bir din eğitim ve öğretiminden geçirilmezse, başka devletler 'sahte sahipçilik tavrı' içinde meseleleri istismar ederler." Dediğimiz bir bir çıkmıyor mu?

Yine hemen belirtelim ki, İran Şii Cumhuriyeti'nin ve Vehhabi Suudi Arabistan Krallığı'nın esas maksadı "Laik Türkiye Cumhuriyeti"ni yıkmak değildir. Her ikisinin de ortak hedefi; asırladır, bu milletin vicdanını yoğuran "Ehl-i Sünnet Vel Cemaat" inançlarını yıkmak, Türk milletini ve devletini kontrol altına almaktır. Bu oyun, Cumhuriyet'ten önce de oynanıyordu.

Tanrıtanımazlar, işin bu tarafını ya bilmezler ya da bilmezlikten gelirler. Onlar, bu gelişmeleri fırsat bilerek İran ve Suudi emperyalizmine cephe almak ve yerine, İslam'a düşmanlıklarını sahte bir laiklik tavrı ile gizleyerek; "Zinde kuvvetleri" yanlarına çekmek isterler. Ülkemizde kendi başarılarına engel olacak su katılmamış "Laikleri" ve "Atatürkçüler"i bile, neredeyse davaya ihanet etmekle suçlayarak herkesi sindirmek isterler. Bu marksist ve ateist oyunları artık görmek gerekir... Aksi halde, sonradan dövünmek boşuna...

Şimdi, bir taraftan İran ve Suudiler tarafından beslenenler, diğer taraftan (Başta siyonizm olmak üzere) karanlık birçok kaynaktan yemlenen ateistler, marksistler ve "Sahte laikler", ülkemiz insanlarını barışmaz, uzlaşmaz ve söz dinlemez "Düşman kamplara" bölmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Evet, çok uyanık olma zamanıdır. Müslümanlar, yüksek basiretleri ile bu oyunu görmeli, gerçekten inanmış aydınlar, İran'dan ve Suudi Arabistan'dan, yahut Cami-ül Ezher'den kaynaklanan fitneler karşısında uyanık olduğu gibi, "Tanrıtanımaz ve marksistlerin tahrikleri" karşısında da çok dikkatli olmalıdırlar.

HZ MUHAMMED (SAV)

Mekke Devri
Medine Devri
Veda Hutbesi
Güzel Ahlakı
Peygamberimizin Dilinden Dualar

KUR'AN-I KERİM

Kur'an Meal ve Tefsir
Elmalılı Kur'an Meali
Kur'an Dinle
Kuran Öğreniyorum

DÖRT HALİFE

Hz Ebu Bekir
Hz Ömer
Hz Osman
Hz Ali

TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜ

Başbuğ Türkeş
Türk-İslam Ülküsü
Türk Milliyetçiliği
İslam ve Milliyetçilik
Kızılelma
Bozkurt Nedir?
Ülkücü Hareket
Ülkücü Yemini
Ülkücü Şehitler
Ülkücü Mektuplar
3 Mayıs 1944
Dokuzışık Doktrini
12 Eylül
İz Bırakanlar
Ülkücü Sanatçılar
Ülkücü Siteler

ALLAH (cc) İSİMLERİ


Her türlü görüş ve düşünceleriniz için bize turkislamocaklari@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol